Ayasofya İle İlgili Sözler


Hıristiyanların ilk tapınağı olarak bilinen Ayasofya 1453 yılında Fatih Sultan Mehmet tarafından büyük bir mücadele ile feth edilmiştir. Aşağıda Ayasofya ile ilgili en güzel sözleri bir araya getirdik şimdi incelemek ister misiniz?

En Güzel Ayasofya Sözleri

Ayasofya’yı açmak yeniden ayağa kalkmaktır. (Fatih Duman)

Ayasofya esirse İstanbul hür değildir. (Fatih Duman)

Ayasofya hüznün de sevincin de kutsal mekanıdır. (Erhan Altunay)

Osmanlı olmasaydı, Ayasofya yaşamayacaktı. (Erhan Altunay)

Ayasofya açılacak Aziz bir kitap gibi açılacak. (Zerrin Zengin Dönmez)

İnsan, Ayasofya’yı düşündü mü, bir açılıyor ki ayakları! (Nuri Pakdil)

Batı, İstanbul’un fethini ve Ayasofya’yı hiçbir zaman unutmadı. (Halil İnalcık)

Ey İslâmın nurû, Türklüğün gururu Ayasofya! (Osman Yüksel Serdengeçti)

Ve ne zaman yeniden inanırsak/ O zaman Ayasofya hür olucak. (Fatih Duman)

Milliyetçiliğimizin bayrağı Fatih tarafından Ayasofya’ya çekildi. (Nurettin Topçu)

Sofya bilgelik demektir. Yani Ayasofya kutsal bilgelik anlamına geliyor. (Ahmet Ümit)

Ayasofya kubbesiyle, sütunuyla İslâm’ındır, İslâm’ın kalacaktır. (Hüküm Dergisi)

Ayasofya ruhtur, diğer camiler sadece bedendir. Ruhsuz bir bedenin ölüden farkı yoktur. (Gökhan Çayırlı)

Vatan Ayasofya, Hacı Bayram, Ak Şemseddin, Eyüp Sultan ve Hacı Bektaş’tır. (Mustafa Kutlu)

Bu olacak Ayasofya, Bu muhakkak olacak… İkinci bir fetih, yine bir ba’sü ba’delmevt… (Osman Yüksel Serdengeçti)

Aziz İstanbul’un fethinin sembolü olan Ayasofya’ya çan takmak isteyenlere ateş ediniz. (Sultan Vahdettin)

Yalnız manayı anlasak, yerine getirebilsek, Ayasofya’nın kapıları sabır taşı gibi çatlar, kendi kendisine açılır. (Necip Fazıl Kısakürek)

Ben Ayasofya’yı saçımla örmüş, boynuma aşmış, tam göğsümūn üstünde muska gibi taşımıştım. (Nikos Kazancakis)

Değişmez ölçüyü millet taşırdı, Temel taşlarını küffara aşırdı, Bir sam yeli esti yolu şaşırdı, Karıncayı sandı fil, Ayasofya. (Eşref Ziya)

Bütün camiler , minareler âleme Allah’ın bir olduğunu haykırıyor lakin bir tek Ayasofya’nın dili lal , hakkı söyleyemiyor. (Fatih Duman)

Ayasofya’nın kapılarıyla beraber ruhumuzu kilitlediler Ayasofya açılmalıdır Türk’ün bahtıyla beraber açılmalıdır. (Necip Fazıl Kısakürek)

Ayasofya’yı kapalı tutmak, Yunanlıya ben yapamıyorum; sen gel de kendi hesabına aç! demekten farksızdır. (Necip Fazıl Kısakürek)

Ya Ayasofya’nın minarelerindeki ezan sesini kim susturdu? Bin haçlı ordusu bunları yapamazdı. Siz nasıl yaptınız? (Nurettin Topçu)

Ayasofya, Ey muhteşem mabet; Bizler, Fatih’in torunları, yakında putları devirip, Yine seni camiye çevireceğiz. (Osman Yüksel Serdengeçti)

Yani Ayasofya bir mabet olduğu kadar, aşktan gözü dönmüş bir imparatorun, sevdiği kadın için yaptırdığı devasa bir anıttır da. (Ahmet Ümit)

Yani Ayasofya bir mabet olduğu kadar, aşktan gözü dönmüş bir imparatorun, sevdiği kadın için yaptırdığı devasa bir anıttır da… (Ahmet Ümit)

Ayasofya’nın kapatılması, Türk tarihine, mukaddesatına, ruhuna ihanetlerin en büyüğü şeklinde meydana gelmiştir. (Necip Fazıl Kısakürek)

Ayasofya kılıç hakkıdır beyler; mademki bu hak ecdadımız tarafından kazanılmıştır torunları olarak bize düşen bu hakkın tesis edilmesidir. (Gökhan Çayırlı)

Ayasofya’yı kapalı tutmak, bu toprağın üstündeki 30 milyon ve altındaki 30 milyar Türk’ün semaları tutuşturan lanetine hedef olmaktır. (Hitabeler, Necip Fazıl Kısakürek)

Ayasofya’dan sonra ancak üç yapı bu büyüklüğü aşabildi. Londra’daki Aziz Paul Katedrali, Roma’daki Aziz Pier Katedrali ve Milano’daki Duo rno Katedrali… (Ahmet Ümit)

1370 yıl önce ana rahminde idik. Malazgirt’te dünyaya gözlerimizi açtık. Söğüt kırlarında çocukluğumuzu geçirdik. Ayasofya’nın minareleri altında büluğa erdik. (Nurettin Topçu)

Günümüze gelene kadar Ayasofya bir sevgi, bir model, bir düşkünlük, bir timsal, bir merak, hayranlık, bazen hınç bazen şaşkınlık, bazen de itiraz, çokça efsane olarak kaldı. (Sedat Bornovalı)

İnsan aklıyla insan ruhunun birleşiminden doğan göksel mekana. O güne dek yapılmış tapınakların en büyüğüne, en genişine, en yükseğine, en aydınlığına… Ayasofya’ya… (Ahmet Ümit Söz)

Ayasofya Sözleri

Fethin sembolü, manası, kalbgâhı Ayasofya’dır. Ayasofya kapalı kaldıkça kalbimiz çalışmıyor demektir. Sultan Fatih’in fetihten muradı; Ayasofya’yı camiye tahvil ederek, hilâli salibe galebe kılmaktır. (Ahmet Haluk Dursun)

Türkiye olarak başımız dertten kurtulmuyor. Bunun sebebi Fatih Sultan Mehmed’in bedduası olabilir! Ayasofya’yı tekrar Fatih’in vasiyetine uygun hale getirirsek, belki başımız dertten kurtulur. (Yavuz Bahadıroğlu)

Hem bu kahraman milletin ebedî bir medar-ı şerefi ve Kur’an ve cihad hizmetinde dünyada pırlanta gibi pek büyük bir nişanı ve kılınçlarının pek büyük ve antika bir yadigârı olan Ayasofya Câmii. (Bediüzzaman Said Nursî)

Gençler! Bugün mü, yarın mı, bilemem; fakat Ayasofya açılacak! Öylesine açılacak ki, bu millete iyilik etmiş sanılan kötülerle, kötülük etmiş sanılan iyilerin gizli dosyaları da onun mahzenlerinde ele geçecek. (Necip Fazıl Kısakürek)

Mahzun Ayasofya ”Ulu mabed, neye hicrana büründün böyle, Fatih’in devrini bir nebzecik olsun söyle! Beş vakit loşluğunda saf saftık, Davetin vardı dün ezanlarda, Seni ey mabedim utansınlar, Kapayanlar da, açmayanlar da!” (Arif Nihat Asya)

O ne mutlu mübârek bir kulu imiş Allah’ın/ Belde-i tayyibeyi feth eden padişahın/ Hak yerine getirdi en büyük niyâzını:/ Kıldı Ayasofya’da ikindi namazını./ İşte o günden beri Türk’ün malı İstanbul./ Başkasının olursa yıkılmalı İstanbul! (Nazım Hikmet)

Divan-ı Hümâyûn toplantıları bütün İslam dünyası için bir numaralı camii olan Ayasofya’da üyelerin sabah namazını kılmalarından sonra başlar. Zaten Osmanlılarda mesai başlangıcı her zaman sabah namazı sonrasıdır. Bedestenler, çarşılar da bu düzene göre açılır. (İlber Ortaylı)

Ayasofya’yı ibadete açacak olan partinin memlekette fevkalade itibarı yükselir. Hayrettir, bu bile kimseyi kıpırdatmamıştır. Akla aykırı bir şey. Kedinin kedilik yapmaması gibi bir şey. Ters bir şey, insan düşünürken idrak etmekte bocalıyor. Ayasofya yeniden cami olarak açılsın için her ne söylenen olursa milletin arzusuna tercüman olur. (Cahit Zarifoğlu)

Ayasofya ayrıca padişahların çoğunlukla cuma namazlarını kıldıkları yerdir. Saray taşındığında da önemini yitirmemiş, Fatih’ten başlayan geleneklerin bir bölümü devam etmiştir. Padişah cuma veya bayram namazına başka bir camiye gidebilir ama Kadir Gecesi’nde mutlaka Ayasofya’da olurdu. (Erhan Altunay)

Ayasofya Ne Zaman Yapıldı?

Ayasofya; İmparator Justinianos tarafından bu dönemde yaşayan dönemin en iyileri olan iki önemli mimarı olan İsidoros ile Anthemios’a yaptırılmıştır. Tarihçilerin aktarımına göre, 532 yılında başlayan Ayasofya’nın inşaası 5 yıl gibi kısa bir sürede tamamlanmıştır. Kilise 537 yılında büyük bir törenle ibadete açılmıştır.

Ayasofya’nın Türk Tarihi

Bizans İmparatorluğu’nun sonrasında Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’u fetihinden sonra Ayasofya camiye çevrilmiştir. 1453’e kadar 916 yıl boyunca kilise olarak ibadette olan Ayasofya, Fatih Döneminde eklenen tuğla minare ile camileştirilmiştir. II. Andronikos’un (1282-1328) yaptırdığı destek duvarları Mimar Sinan tarafından yenilenerek ve yenileri eklenerek yapıda dayanıklı bir hal sağlanmaya çalışılmıştır. Yapının içindeki mihrap, minber, müezzin mahfili ve vaaz kürsüsü gibi Osmanlı ekleri, 16-17. yüzyılların klasik mermer işçiliği örnekleridir. Ayasofya’nın ana mekanında görülen iki mermer küp, III. Murat (1574-1595) döneminde Bergama’dan getirtilmiştir. Mihrabın iki yanında duran tunç kandillerini, Kanuni Sultan Süleyman Ayasofya’ya armağan etmiştir. 1739’da I. Mahmut (1730-1754) tarafından yapının güney tarafına kütüphane inşa edilmiştir. Kütüphane çok eski yıllara ait İznik, Kütahya, Tekfur Sarayı ve İtalyan çinileriyle süslenmiştir. 1. Mahmut döneminde ise yapının ön avlusuna Sıbyan Mektebi yaptırılmıştır.

Ayasofya’nın güney avlusunda padişah türbeleri yer almaktadır. Mimar Sinan tarafından 1577 yılında II. Selim Türbesi yapılmıştır. 16. yüzyıl sonunda yapılan küçük ve yalın görünüşlü Şahzadeler Türbesi’nin de Mimar Sinan’ın eseri olduğu sanılır. Mimar Davut Ağa, 16. yy’ın sonunda yapıya III. Murat Türbesi’ni eklemiştir. Aynı avluda bulunan III. Mehmet Türbesi de 1608’de Mimar Dalgıç Ağa’nın eseridir. Ünlü Hattat Kazasker Mustafa İzzet Efendi tarafından Ayasofya ana mekânının duvarlarındaki yuvarlak büyük levhalar üzerine altın yaldızla Allah, Hz. Muhammed, Ebubekir, Ömer, Osman, Ali ve Hasan, Hüseyin adları yazılmıştır.

Yorum yapın