Franz Kafka Sözleri


Bugün sayfamızda en anlamlı ve etkileyici Franz Kafka sözlerini derledik. Özellikle aşk sözlerini ve resimli sözlerini incelemenizi tavsiye ederiz. Ayrıca görselleri sosyal medya hesaplarınızda paylaşabilirsiniz.

En Güzel Franz Kafka Sözleri

Sonsuzluk yolunda nasıl böylesine kolayca ilerleyebildiğine hayret eden birisi vardı gerçekte hızla bayır aşağı yuvarlanıyordu.

Beyinlerimiz savaşsın isterdim ama görüyorum ki siz silahsızsınız bayım.

Kötünün elindeki en ayartıcı silah savaşa çağrıdır. Kadınlarla yapılan savaşa benzer ki sonu yatakta biter.

Bir kafes kuş aramaya çıkmış.

Bu gece de sana mutlu uykular dilerken her şeyimi sana veriyorum bir solukta. Benim mutluluğum sende erimektedir.

Sen ödevsin. Ama görünürde öğrenci yok.

Eğer okuduğumuz bir kitap bizi kafamıza vurulan bir darbe gibi sarsmıyorsa niye okumaya zahmet edelim ki?

Dünyayla arandaki savaşımda dünyanın yanında ol.

İyiler uygun adım yürür. İyilerin varlığından habersiz olan başkaları onların çevresinde dans eder zamanın oyununu oynarlar.

Bir kitap içimizdeki donmuş denize inen balta gibi olmalı.

Belki bir şeylere sahipsin ama kendi varlığın yok savına verdiği cevap bir titreme ve yürek çarpıntısı oldu sadece.

Kendimden başka hiçbir eksiğim yok.

Kendini sonsuz küçültmek ya da sonsuz küçük olmak. Birincisi mükemmellik yani eylemsizliktir ikincisi başlangıç yani eylemdir.

Resimli Franz Kafka Sözleri

Ölümün olduğu bu dünyada hiçbir şey ciddi değildir aslında.

İstasyonda bana bakan yüzünü düşündüm unutamayacağım bir doğa olayıydı bu…

Ama bütün dumanların altında ateş vardır.

Sanatımız gözümüzün gerçekle kamaşmasıdır. Geri geri kaçan ucube maskelere vuran ışıktır gerçek başka bir şey değil.

Bir hedef var ama yol yok bizim yol dediğimiz şey bir duraksamadır.

Bastığın yerin iki ayağının kapladığından daha büyük olamayacağını anlamak ne büyük bir mutluluktur.

Sonsuzluk olsam bile kendimin içinde çok darım.

Kapımın eşiğinden atılan mektuplarının üzerinden atlıyorum her gün. Açmıyorum okumuyorum. Daha fazla özleyeyim diye.

Aylar sonra ilk defa gözlerim bir işe yarayacak seni görerek.

Kıyamet Günü’nü böyle adlandırmamızın nedeni ancak bizim zaman kavramımızdandır aslında o bir tür sıkıyönetim mahkemesidir.

Umut olmasına var sınırsız denecek kadar umut var ama bizim için değil.

Her şey bir aldatmacadır en az yanılmaya bakmak normal ölçüler içinde kalmak en aşırının peşinden gitmek.

En kötüsü de sahip olmadığın şeylere ait olmandır.

Olabildiğince yalnız kalmalıyım. Başardığım ne varsa ancak yalnızlığımın karşılığıdır.

Seninle dünya arasındaki bir kavgada dünya üzerine bahse gir.

Franz Kafka Sözleri

Kimi zaman şuna inanıyorum birlikte yaşayamayacağız boyun eğip rahatça uzanıvereceğiz yan yana ölmek için. Ama ne olacaksa senin yanında olacak.

Kötüye bir kere kapılarını açmaya gör kendisine inanılmasını beklemez artık.

Eğer bir hedefiniz varsa ama ona ulaşma yolunu göremiyorsanız o yolun adı tereddüt tür.

Kendini insanlığa bakarak sına. Şüphe edeni şüpheye inananı inanca götürür bu.

Sonbaharda bir yol gibi temiz pak süpürüyorsun sonra yol bir kez daha kurumuş yapraklarla örtülüyor.

Bir noktadan sonra vazgeçmek olanaksızdır. Erişilmesi gereken nokta da orasıdır.

Gerçek bölünemez bu yüzden kendini tanıyamaz her kim onu tanımak isterse bir yalan olmak zorundadır.

Yorgunum hiçbir şey bilmiyorum tek istediğim yüzümü kucağına koymak başımın üzerinde dolaşan elini hissetmek ve sonsuza dek öyle kalmak.

Yasama başladığın anda iki görev sınırlarını her an daraltmak ve bu sınırları aştığın anlarda da gizlenmeyi başarıp başaramadığını her an sorgulamak.

Bir topluluğu kontrol etmek bireyi kontrol etmekten kolaydır. Bir topluluğun ortak bir amacı vardır. Bireyin amacı ise her zaman için şaibelidir.

Doğru yol gergin bir ip boyunca gider yükseğe değil de hemen yerin üzerine gerilmiştir bu ip. Üzerinde yürünmek değil de insani çelmelemek içindir sanki.

Dalgaların bir su damlasını kaldırıp kıyıya atması denizdeki ezeli dalgalanma olayını asla engellemez hatta denizdeki dalgalanma kıyıya atılan damlaya borçludur varlığını.

Önceleri sorularıma neden cevap alamadığımı anlayamıyordum şimdiyse soru sorabileceğime nasıl inanabildiğimi anlayamıyorum. Ama gerçekte inanmıyordum ki soruyorum sadece.

Bir elmanın birbirinden farklı görünüşleri olabilir masanın üstündeki elmayı bir an olsun görebilmek için boynunu uzatan çocuğun görüşü ve bir de elmayı alıp yanındaki arkadaşına rahatça veren evin efendisinin görüşü.

Nedense artık sana hiçbir şey yazamıyorum yalnızca bizi kalabalık dünyanın ortasında bizi yalnızca bizi ilgilendiren konular hariç. Yabancı olan her şey yabancı kalıyor. Haksızlık bu! Haksızlık! Ama dilim dönmüyor ve yüzüm koynuna yaslanmış.

Franz Kafka Sözleri Resimli

Üzüntü özlem yaşama olan bu bağlılığımla nasıl çıldırmıyorum daha? Çok yalnızım dilsizlerin yalnızlığına benziyor yalnızlığım onun için hoş görün bu gevezeliğimi dinleyecek birini bulunca boşalttım içimi susamazdım daha.

Odandan çıkman gerekmez masanda oturmaya devam et ve dinle. Dinleme bile sadece bekle. Bekleme bile gerçekten sakin ve yalnız ol. Dünya özgürce sunacaktır kendini sana. Maskesinden sıyrılmak için başka seçeneği yok huşu içinde yuvarlanacaktır ayaklarının dibine.

İnsanın belli başlı iki günahı vardır öbürleri bunlardan çıkar sabırsızlık ve tembellik. Sabırsız oldukları için Cennet’ten kovuldular tembelliklerinden geri dönemiyorlar. Ama belki de belli başlı sadece bir günahları var sabırsızlık. Sabırsızlıklarından ötürü kovulmuşlardı sabırsızlıklarından otur geri dönemiyorlar.

Önümde dursan ve bana baksan içimdeki acılar hakkında ne bilebilirsin ki ben seninkiler hakkında ne bilebilirim ki? Ve ayaklarına kapanıp ağlasam ve anlatsam sana cehennemin sıcak ve korkunç olduğunu anlatsalar benim hakkımda cehenneme ilişkin bildiklerinden daha fazla bilecek misin? Bu yüzden bile biz insanlar cehennemin kapısının önündeymişiz gibi birbirimizin karşısında o kadar saygılı o kadar düşünceli o kadar sevgiyle durmamız gerek.

Bilgeliğin başladığına ilk işaret ölmek isteğidir. Bu yaşam dayanılmaz görünür bir başkası ise erişilmez. İnsan ölmek istediği için utanmaz artık nefret ettiği eski hücresinden alınıp ilk işi nefret etmeyi öğrenmek olacağı yeni hücresine konulmak için yalvarıp yakarır. Bunda belirli bir inancın kalıntısı da etkilidir taşınma sırasında efendi koridorda görünecek tutukluya şöyle bir bakacak ve diyecektir ki bu adamın yeniden hücreye kapatılmasına gerek yok. O bana geliyor artık.

Franz Kafka Sözleri Aşk

Milena, sen başkaydın. Hasta bir adamı sevecek kadar hastaydın!”

Bu erken kalkmak yok mu, diye düşündü, insanı aptala çeviriyor.

Belirli bir noktadan sonra artık geriye dönüş yoktur. İşte bu noktaya erişmek gerekir.

Milena ne olursun beni yanlış anlama, sadece sev beni! “ Sev beni Milena..! ”

Bizi sen şikayet ettiğin için cezalandırıyorlar. Eğer şikayet etmeseydin, suçumuzu bilseler de bir şey yapmazlardı bize…

Sana yazarsam uyuyamıyorum ve bitkin oluyorum. Yazdığımda ise yaşadığım tedirginlik ve korku beni çatlatıyor.

Kıskanmıyorum sanma, hayır kıskanmıyorum, ama ya dünya çok küçük, ya biz çok iriyiz, sığamıyoruz. Hem kıskandığım kim ki!

Kapımın eşiğinden atılan mektuplarının üzerinden atlıyorum her gün. Açmıyorum, okumuyorum. Daha fazla özleyeyim diye.

Sanki bir hafta boyunca hiç ara vermeden bir taşa çivi çakmakla görevlendirilmişim gibi; üstelik işçi de çivi de bizzat benim. Milena!

“Bu gecede sana mutlu uykular dilerken her şeyimi sana veriyorum bir solukta! Benim mutluluğum sende erimektedir.”

Evet sen temelde iyi kalpli yumuşak bir insansın, ama her çocuk o iyiliği bulana kadar arayacak sabır ve korkusuzluğa sahip değildir.

Neler çevirdiği bilinmeyen entrikacı bir doğa; rüzgar gibi anlamsız görünen uğraşlar içinde, uzaklardaki, yabancı birinin adına, içyüzü hiçbir zaman bilinemeyen hizmetlerin peşinde.

“Ah, Milena! Gece çöktü yine; Boş bir karanlıkla boş bir beyaz kağıdı öpmek aynı şey sanki, ama yalnızlığa da alıştım, karanlığa da.”

Yüreğimin kuytusunda birazcık küslük bulunsun size karşı dengeyi sağlar.

Doğru yol gergin bir ip boyunca gider; yükseğe değil de, hemen yerin üzerine gerilmiştir  bu ip. Üzerinde yürünmek değil de, insanı çelmelemek içindir sanki.

İki saattir kanepede uzanmış yatıyorum ve bu süre boyunca senden başka hiçbir şey düşünmedim…

İnsan bazı anlarda çalışamayacak halde olabilir, ama bu anlar eski başarıların hatırlanması ve daha sonra, engel ortadan kaldırıldığında, insanın şüphesiz daha bir azimle ve gayretle çalışacağının düşünülmesi için de en iyi zamandır.

Senin için masumiyet olan şey, benim için suç olabilir ya da tersi; sende hiçbir etki yaratmayan şey, benim mezarım olabilir.

Seni kaybetmekten o kadar çok korkuyorum ki Milena. Bazen düşünüyorum da eğer gerçekten insanlar mutluluktan ölebilselerdi benim çoktan ölmüş olmam gerekecekti. Ama ben aksine mutluluk sayesinde tekrar hayata döndüm.

Bu değerbilmezliğe, dünyanın değerbilmez oluşuna karşı koymak mümkün değildi.

Dünyanın acılarından uzak tutabilirsin kendini, bu sana kalmış olup doğana uyar, ama tam olarak bu uzak duruş belki kaçınabileceğin yegane acıdır.

Evet seviyorum seni anlayışı kıt kız, için rahat etti mi? Koca deniz dibindeki küçücük taşı nasıl severse benim de sevgim öylesine yığılıyor üstüne. Tanrı isterse o küçük taş ben olurum bir gün.

Şu duygu: “Burada demirlemeyeceğim” ve anında kabarıp coşan ve insanı sarmalayan dalgaları hissediş.

Milena, aslında mesele o değil; sen benim için bir kadın değil, bir kız çocuğusun, senden daha safını görmedim, sana elimi uzatmaya cesaret edemem küçük kız; bu kirli, titrek, pençeyi andıran, dengesiz, kararsız, soğuk soğuk terleyen eli…

Yine de gönderiyorum sana merhabamı, ne olur ki. Gerekirse kapının önünde düşüversin yere, belki daha da güçlenerek kalkar.

Yaşama becerisinden yoksunsun; ama hayata rahatça, kaygısızca ve kendini suçlamadan yerleşebilmek için, tüm yaşama becerini elinden aldığımı ve kendi cebime koyduğumu kanıtlıyorsun.

Sana yazarsam uyuyamıyorum ve bitkin oluyorum. Yazdığımda ise yaşadığım tedirginlik ve korku beni çatlatıyor.

Odanda seni her gün gören dolap olsaydım keşke. Koltukta oturuşunu, mektup yazışını, yatmanı, uykuya dalmanı seyrederdim. Ama iyi ki de değilim, çünkü son günlerde çektiğin acıları, Viyana’dan ayrılışını izleseydim kederden yere yıkılırdım.

Yani eğer dünya yalnızca senden ve benden ibaretse, ki yakın olduğum bir düşünceydi bu, o zaman bu dünyanın arınmışlığı seninle sona eriyor ve senin öğüdün sayesinde benimle kirlilik başlıyordu.

Kıskanmıyorum sanma, hayır kıskanmıyorum, ama ya dünya çok küçük, ya biz çok iriyiz, sığamıyoruz. Hem kıskandığım kim ki!

Evlenmek, bir aile kurmak, gelecek tüm çocukları kabullenmek, onları bu güvensiz dünyada yaşatmak ve hatta biraz da yol göstermek, benim inancıma göre bir insanın başarabileceği en yüce şeydir.

“Bu gecede sana mutlu uykular dilerken her şeyimi sana veriyorum bir solukta! Benim mutluluğum sende erimektedir.”

Geceyi uyku yerine mektuplarınla geçirdim. Her gün yazışmak, güçlendirecek yerde güçsüz kılıyor insanı. Eskiden bir solukta içerdim mektuplarını. Fakat şu an mektubunu okurken dudağımı kemiriyorum, şakaklarımın ezildiğini duyuyorum. Buna da boyun eğebilirim ama yokluğuna asla… “ Sev beni Milena..! ”

Senin başkalarına karşı beslediğin kuşku bile, benim kendime yönelik kuşkumdan daha büyük değil, beni sen böyle eğittin.

“Ya hep ya hiç” sözü ne kadar büyük bir söz. Sen de ya benimsin ya değilsin. Benimsen eğer hiç mesele yok her şey yolunda demektir. Ama benim değilsen hiçbir şey yok demektir. Farkındayım bir insana böylesine bağlanmak yağılığın da ötesi bir şey. işte bu yüzden aklıma bu düşünce geldiğinde durmadan bir korku çöküyor yüreğime.

Franz Kafka İngilizce Sözleri ve Türkçe Anlamları

Productivity is being able to do things that you were never able to do before.

Verimlilik, daha önce asla yapamadığınız şeyleri yapabiliyor.

Idleness is the beginning of all vice, the crown of all virtues.

Asılsızlık, bütün kötülüklerin başlangıcı, bütün erdemlerin tacıdır.

Youth is happy because it has the ability to see beauty. Anyone who keeps the ability to see beauty never grows old.

Gençlik mutlu çünkü güzelliği görebiliyor. Güzelliği görme yeteneğine sahip olan hiç kimse eskimez.

Anyone who keeps the ability to see beauty never grows old.

Güzelliği görme yeteneğine sahip olan hiç kimse eskimez.

I have the true feeling of myself only when I am unbearably unhappy.

Sadece dayanılmaz derecede mutsuz olduğumda kendime dair gerçek hislerim var.

Self-control means wanting to be effective at some random point in the infinite radiations of my spiritual existence.

Kendi kendini kontrol etme, ruhani varlığımın sonsuz radyasyonlarında rastgele bir noktada etkili olmak isteyen anlamına gelir.

Every revolution evaporates and leaves behind only the slime of a new bureaucracy.

Her devrim buharlaşmakta ve yalnızca yeni bir bürokrasinin balçağını geride bırakmaktadır.

One advantage in keeping a diary is that you become aware with reassuring clarity of the changes which you constantly suffer.

Günlük tutmanın bir avantajı, sürekli olarak yaşadığınız değişikliklerin netliğini güvence altına almanın farkında olmanızdır.

Yorum yapın