Platonik Aşk Sözleri


Platonik aşık olmak insanın duygularını hep içine atması, karşısındakine açılamaması, kavuşamaması olarak tanımlanır. Bugünde sayfamızda en anlamlı ve etkileyici platonik aşk sözlerini resimli şekilde derledik.

Platonik Aşk Sözleri Kısa

Sen aşkımdan bir habersiz yaşıyorsun seni izliyorum kalbim ellerimde seni bekliyorum biliyor musun?

Gönlünde bana yer yoksa güzelim önemli değil ben ayakta da giderim.

Sen benim kalbimin ilk ve tek taraflı aşkısın kalbim seni seçti kalbim beni de geçti.

Belki de insan sevmeyi bilmediğinden değil sevgisine layık biri olmadığından yalnızdır.

Platonik bir sevgi ateşindeyim ya bana gülme ya da hep gül yanımdan gitme seviyorum seni…

Hiç görüp, dokunup, öpmediğin birine aşık oldun mu? Olsan bilirdin aşkın ne olduğunu.

Arkadaş olamıyoruz. Sevgili asla. Biz seninle birbiri olmadan yapamayan iki insanız sadece. Hepsi bu.

O senin neyin oluyor, dediler. Uzaktan dedim, uzaktan yandığım olur, kendisi.

Koyuver kovulmuş yüreğimdeki kıskanç sözleri, seni sevdiğimi unut, unut unutturduğum acıları.

Karşılık beklemediğim umutlarımda hayallerde hep sevdiğim tek platonik aşkımsın seviyorum seni.

Yanımda mutsuzsan eğer, ‘benden uzakta mutlu ol’ diyebilecek kadar çok seviyorum seni.

Her gündüz ve gece kendimi kaybediyorum, ayakucumda gitmekten başka çare olmadığı için.

Aşktan korkmak hayattan korkmaktır ve hayattan korkanlar zaten neredeyse ölmüş demektir.

En Anlamlı Platonik Aşk Sözleri

Aklıma gelme diye dinleyemediğim şarkılar var.

Sen sadece kalbimin değil yarınlarında karşılıksız sevgisi olacaksın.

Ne zaman gözlerin gelse aklıma yüreğim bir kuş olur çırpınır.

Sevmek her zaman yaklaşmak değildir, bazen uzaktan seversin, çok uzaktan.

Platonik aşk etkin olmayan bir yanardağa benzer.

Belki sana rastlarım diye dolanır dururum ben, olmadığın sokaklarda.

Yıllar var ben onu hiç unutmadım. O beni sorar, fhatırlar mı ki?

Seni habersizce sevdim habersizce gitmesini de bilirim platonik sevgilim.

Çıkmaz yazdığı halde ısrarla girdiğin sokağın adıdır AŞK…

Platonik sevmek zordur. Her hareketi üstünüze alınmak istersiniz ama onlar başkasına aittir; kalbi de dahil.

Kız dediğin İstanbul gibi olmalı fet edilmesi zor fatihi tek…

Rüyalarımın aşkısın, hep rüyalarımda kalacaksın. Seni çok seviyorum.

Yine o ağrıyla uyandım. İnsanın içi ağrır mı hiç? Ağrıyor işte…

Gül dikeniyle, bulut yağmuruyla, ketçap mayoneziyle, kalbim karşılıksız sevgimle tamamlıyor birbirini.

Belki de bizim kaderimiz mutsuz olmaktı, başkaları mutlu olsun diye.

Platonik Aşk Sözleri

Uzaklık kilometrelerin aramızdaki acısı değilmiş uzaklık gözlerinin yüreğime olan uzaklığıymış.

Bir gün bir çılgınlık edip seni sevdiğimi söylesem alay edip güler misin yoksa sende sever misin?

Kalbinle sev beni dilinle değil, sevginle aldat beni hainliğinle değil, aşkınla sarhoş et beni içkinle değil, ölüm ayırsın bizi eller değil…

Uzun Platonik Aşk Sözleri

Çocuklar koşuşturuyor kalbimin içinde oyun oynuyorlar kendilerince kimi saklambaç kimi körebe ben ebeledim seni hayatın içinde hadi tut elimi elim sende…

Ne zaman seni görsem kalbim yerinden oynuyor gözlerine baksam o an hayat donuyor ama bir sen görmüyorsun karşında duramıyorum.

Hayatı seviyorum seni sevdiğim kadar ama seni görünce hayatı unutuyorum sen kalıyorsun o an sadece benim dünyamda. Ama sen beni görmüyorsun kendi dünyanda.

Hayatta çok şey var yaşanılacak. Bunlardan bir tanesi de sensin. Ben seni yaşamak isterdim bir ömür boyu sadeliğinle. Sence seni yaşamaya değmez mi? Bence değer.

Ben. Sen. Öylece durmayı seviyorum ben. Durup ardından bakmayı… Sen yürümeyi seviyorsun ama arkana bakmadan. Yaprak seviyorum ben yaprak. Kuru, yaş ayırmadan. Sen ezmeyi seviyorsun, neye bastığına bakmadan.

Ne gariptir. Eskiden kızardım sevdiklerime. Küserdim beni incittiklerinde. Şimdi hiç bir şey hissetmiyorum üzerime geldiklerinde. Ya benim yüreğimde bir şeyler taştı. Ya da bu hayatın tadı kaçtı.

Seni hayal ediyorum geceleri masamın soğuk kenarında zaten hep hayal ediyorum seni olsan da olmuyor istemiyorsun beni.

Bekledim. Hep seni bekledim. Bir an bile umutsuzluğa düşmedim, kabul etmedin, etmesen de hep sevdim, sen hep benimleydin…

Senin olmayan birini kıskanmak o kadar berbat ki. Ne hesap sorabiliyorsun ne de kızabiliyorsun.

Keşke hayatta keşke demeseydik, keşke seni bu kalbim sevmeseydi, keşke senin de kalbin başkasında olmasaydı, platonik aşkım…

Uzaktan seviyorum seni. Kokunu alamadan, boynuna sarılamadan, yüzüne dokunamadan. Sadece seviyorum.

Nasıl sevdi bu kalp seni neden sevdi bu kalp seni? Sorularım bende saklı sen kimseden habersiz sadece kalbimde saklısın bebeğim.

En çok seni sevdim şimdiye dek. Ama bu hep böyle gider mi bilemiyoruz. Tek başına olmuyor. Zor. Yardım et.

İnsan sesini hiç duymadığı, kokusunu hissetmediği, gülüp eğlenmediği, sarılıp öpemediği birini bu denli çok düşünür mü?

Sen varken senden habersiz seviyorum seni ya sen yokken nasıl seveceğim seni platonik aşkım benim…

Ben senin için her akşam besteler yazsam da adına şiirler okusam da senin haberin olmayacak biliyorum bunu da.

Yağmur ıslatıyor duygularımı, hafif bir sis var sokağında, perdeler kapalı, görünen yüz sensin gönül gözümde.

Karşılıksız sevgi benimkisi, sana platonik bağımlı bir serseriyim, sen ise benden habersiz masum bir meleksin bebeğim.

Hata senin değil karşılıksız seven kalbimin senin haberin olmasa da bu kalpten seviyorum seni off çekiyorum hep içten.

Platonikken aşk çok güzel, onunla beraber olma hayalleri, yan yana olma hissi. Camdan karın yağışını izlemek gibi.

Gizli hayranın oldu bu kalp sana durmuyor inan bana, seviyorum seni ne olur beni anla platonik aşk bitsin hadi gel bana…

Karşılıksız bir yakarıştı benimkisi, hani bir şeyi istersin elde edemezsin üzülürsün ağlarsın ama yılmazsın uğraşırsın tüm yolları denersin de elbet bir gün olur ve onun tadını çıkarırsın ya… Benim sana olan sevgim de öyleydi hep içimde büyüttüm küçücük de olsa bir umutla bekledim bir gün olur seversin diye, isteyip de elde edemediğim tek şey sen olduğun için belki de bu kadar üsteliyorum hırs yapıyorum, yılmıyorum sen düşünmedikçe daha da düşünüyorum seni…

Seni sevdiğimi herkes anladı, bir sen anlamadın bilmem ki niye.. Kaç kere söylemek istedim sana korktum hayallerim yıkılır diye.

Ben imkânsız aşklar için yaratılmışım, ne kavuşmayı bilirim ne unutmayı, kayboldum kuytusunda yalnızlıkların, yaşadım en karasını sevdaların.

Sevipte Sevilmemek Sözleri

Kimseyi zorIa sevdiremezsin. Sevmiyorsa ve görmüyorsa içindeki ateşi, tek bir şey söyIeyebiIirsin. ‘Sen biIirsin’.

Kızım oIursa senin adını koyacağım. İsmini söyIediğimde o koşsun koIIarıma.

Beni sevmesen de vazgeçemiyorum senden çünkü vazgeçmek koIay oIsaydı bu çığIık bu kadar iç acıtmazdı.

Yanından geçer ve hiçbir şey söyIemezsin. YaInızca kokusunu duymak için derin nefesIer aIırsın.

Bir güIüşün, bir bakışın iIe kandırdın beni. Şimdi unutmamı isteme benden.

Of offf. Seviyorum Sevmiyor gibiyim. Seveceğim ama sevemiyorum. Sevsem seviImiyorum. SeviIsem sevemiyorum. Ne yapacağım Ien ben!

SensizIiğin ızdırabını yaşatıyorsun yeniden, yarınIarımın oImadığı bir hayat bıraktın bana.

GözIerini böyIe siIkeIersen üzerime, benim üstüm başım sen oIur. Yapma!

Beni sevememen diyorum güzeIim, kusursuz bir cinayetti.

Bensiz mutIuysan hep öyIe kaI!

Ben senden sonra tanıştıkIarımdan bir şekiIde memnun oIdum da; SeninIe karşıIaştığım da, ‘Tanıştırayım eşim.’ dediğin de bir türIü memnun oIamadım işte.

Ne kaIbim kaIdı kırıImadık, ne akIım kaIdı çaIınmadık. Ne anIayabiIiyorum, ne de hissedebiIiyorum. Çünkü anIamak beynin, hissetmek kaIbin işidir.

MeseIa ben, hiç aşık oImamış insan kadar şansIı oImak isterdim.

Geç ve acı oIdu ama sen de öğrendin ki aşkın giriş cümIesi iyi oIan kaybetsindir.

Sana, bensiz de mutIu oIacağını anIatanIar. Benim sana yandığımın kaçta kaçı kadar sana yandıIar?

BiIiyorum, imkansız aşk bu ama hükmedemiyorum kendime. Çünkü, bu yürek seni çok sevdi.

Dur be yüreğim, dur! Yine safIığına kandın, yine sahte bir aşka aIdandın, yine dumansız bir ateşte küIIerinde eriyip yandın.

Tuhaf oIanı da ne biIiyor musun? Bu kadar canımı yakmana rağmen hiçbir zaman yanIış insan oIduğunu düşünmedim. ÖyIe.

Öperek uyandırdım bu sabah ayrıIığı. Fırından yeni çıkan bekIeyişIer satın aIdım. Kırmızı mavi köşeIi yaInızIığımı serdim masaya. Manzaraysa ayrıIığa sıfır! İşte her şey hazır.. AcıIarımIa iki Iafın beIini kırdık. YokIuğunda bir kuş sütü eksik. YaInızIığım ve ben; seni çok bekIedik.

Bir dakika bakar mısın. Giderken kaIbimi bırakır mısın Iütfen ona çok ihtiyacım var! Ben o kaIp iIe tek seni sevdim sen yokken biIe tek seni seveceğim sen başkasını sevsen biIe!

Ağlatan Platonik Aşk Mektubu

aşkın en doğal, en masum, en güzel ve aynı zamanda en acı veren hali olan ve çeşitli nedenlerle de yaşanması mümkün olmayan ya da bir şekilde öyle görünen karşılıksız sevginin hayallerde yaşatılmış sevgilisine yazılmış yazılardır. . .
………………………………….

haberin yok ve bir gün olacakmı bilmiyorum ama, adının baş harfini bile duyduğumda içimden bir şeyler kopacak gibi hissediyorum. ismin aklıma geldiğinde kalbim parçalanacak gibi oluyor. yüzün tanrı’nın şimdiye dek yarattığı en muhteşem ve kusursuz sanat eseri…
aslında seni nasıl anlatacağımı bilmiyorum. sen en usta bir edebiyatçının cümlelerle anlatamayacağı ve en duygulu şairin imgelerle tasavvur edemeyeceği kadar gizemli, kusursuz ve mükemmel bir varlıksın. seni düşünmeye dahi kıyamayıp hayalini bile zihnime layık göremezken seni kelimelere dökme gafletine düşmeyeceğim. çünkü belki de güzelliğinin ve iyiliğinin sersemliğinden en baştan başaramayacağıma dair derin ve değişmesi imkansız görünen lanetli bir inanç beynime saplanmış vaziyette…
işte böyle bir vaziyet-i ahval içinde içimde olan bitenleri bir süre daha gizlemeye devam edersem beni daha da yaralayıp bu içinden çıkılamaz hali cehenneme çevireceğinden bir şekilde dışa vurmak adına sıkıntımı ifade etmeyi deneyeceğim.

senden sebepsizce ve ölesiye korkarken, hislerimi sana sezinletecek kadar bile adamakıllı cesarete sahip olamamakla birlikte bu cesaretsizliğin korkaklık değil, seni görür görmez ruhumda beliriveren bir tür iç güdüsel ve kendiliğinden oluşan can yakıcı ama bir o kadar da hoş olan o büyülü hali çocuksu ve içten bir masumiyetle içselleştirip, ruhumdaki daha önce de üstünkörü bir şekilde dikkatine vardığım, ama gözlerini gördükten sonra adeta hayatı boyunca görmek istediği bir şeyi beklemediği anda mucizevi bir edayla görüp yaşadığı manevi coşkuyla heyecanlı bir bakış açısının mağrurca kişiliğine yerleşmesini isteyen
ve “ertelenmişlikler yüzünden de yaşanamamışlıkların” iç burkucu pişmanlıklarıyla sarsıcı bir şekilde yüzleşen insanın o gizemli haline benzer şekilde cereyan eden ruhiyatın gerçek boyutunu kavrayamamanın verdiği telaş olduğunu söylemek istiyorum..

ve bilirsin, bazı insanlar vardır. içinde olan bitenleri istediği gibi ifade edip sahici kişiliklerini yansıtamazlar. aşkla ilgili bazı korkuları ve saplantılı endişeleri vardır. bunun oluşturduğu çekingenlikleri de bir türlü yenemezler. belki bu bazen karşı tarafla da ilgilidir. ancak her ne olursa olsun, sevginin kutsal olduğuna inanan biriyim. ama gerçek sevginin…
ben sana olan sevgimin gerçek olmadığına ve senin aşırı derecede hoş ve de güzel olmandan kaynaklandığına kendime inandırmaya çalışarak bunun bir tür yanılsama olabileceğini beynime anlatmaya çalıştım. seni ilk gördüğüm andan beri… ancak aklımın böyle düşünmesi kalbim açısından bir anlam ifade etmiyordu. bunu her ne kadar kendime kabul ettirmeye çalışsam da ikna olamadım. ve geceler, saatler, günler böyle geçti işte…
seni düşünmekten uyuyamadığım bir gecenin sabahında mosmor gözlerle kalkıp uyanır uyanmaz aklıma sen geldiğinde bile buna aşk dememek için bütün gücümle çabaladım, olmadı..

öyle de bir an geldi ki, aynı zamanda bunun imkansız olabileceğini bile bile artık içime sığmaz hale geldiğini umut ve umutsuzluk arasındaki ince bir çizginin iç burkucu kırılganlığıyla anlamaya başladım. sen önce bir kor, ardından da can yakıcı bir ateş oldun ki bunu söndürecek tek şeyin nefesin olduğu hayli açıkken ben onu karamsar düşüncelerimin karanlığıyla örtmeye çalıştım. ama karanlık ateşi örtmezdi. ben yine de bu ateşi söndürmek yerine saklamayı tercih ettim. lakin bu nasıl mümkün olabilirdi ki?.. bu ateş varlığımı bütünüyle kaplamıştı ve rüzgarın da etkisiyle daha da kızışıp seni göremediğim her saniye beni daha da eriten bir hal alıyordu.
bu rüzgar gözlerindi.. ahh o gözlerin…

kalbime öyle bir dem vurdu ki gülümseyişin, belki öylesine ve sıradan bir gülümseyişti bu… ama bir süre hayatın tek anlamı oldu bu gözümde.
gözlerin aklıma kazındı işte. nedensizce, sorgulamadan ve masumca…
bu masumiyeti hor görme n’olursun ve yadırgama.

şu zamana kadar böyle duyguları hiç yaşamadım ben. yaşayabileceğimi tahmin bile etmezdim. çevremde buna benzer şeyler gördüğümde umursamazca içimden güler geçerdim. benim başıma gelince gerçek olabileceğini anladım. demek ki böyle şeyler sahiden varmış. kalbime böyle saplanan ilk kişi oldun sen.
bu duyguyu bana yaşattığın için sana teşekkür ederim..
bana hayatın güzelliklerini fark ettirdiğin için teşekkür ederim..
ve bana 1 saniyeliğine de olsa başını omzuma koyup o güzel saçlarına dokunmamın hayalini kurdurttuğun için teşekkür ederim.
bana aşkın ne demek olduğunu öğrettiğin için teşekkür ederim..

belki de her şeyin ilacı olan zaman bu derdime de bir çare olacaktır. seni aklımdan çıkarmaya kararlıyım ama bu çok zor. başarabilir miyim bilmiyorum.
fakat her şeye rağmen allaha senin gibi bir eserini bana gösterdiği için minnettarım.
evet, tanrıya minnettarım, ama aynı zamanda garip bir şaşkınlık içindeyimde.. senin gibi mükemmel bir varlıkla benim gibi bir mahlukatı aynı yerde yarattığı için..
inan bunları taa gözlerinin içine bakarak söylemeyi o kadar çok isterdimki.. ve daha birçok şey söylemeyi de isterdim sana. ama anla beni, o büyülü güzelliğinin karşısında bu gücü kendimde nasıl görebilirim? ve daha da önemlisi;
ben sana layik miyim ki?

belki de biz aynı puzzle in birbiriyle alakasız parçalarıyız. sen güneş ve ben de puzzle in kenarındaki renk uyumu için yaratılmış bir parçadan ibaretim. ama olsun, seninle aynı yerde olmak ta benim için mutluluk verici..
anlıyorsun umarım; aklıma geldikçe gözümde daha çok büyüyor ve imkansızlaşıyorsun.

senin benim duygularımla uzaktan yakından alakalı olmadığını biliyorum. ayrıca senden herhangi bir beklentim de yok. seni seven masum bir kalp olduğunu ve seni bütün varlığıyla sevip sevmeye devam edeceğini, onun seni yaratandan senin için en güzelini ve en hayırlı olanını bütün benliğiyle ve saf duygularıyla dilediğini bil, yeter…
sevgiyle kal, hoşça kal…

Yorum yapın