Türk Edebiyatında büyük bir yere sahip Atilla İlhan hakkında kısa bilgileri ve sözleri detaylı bir şekilde sayfamızda inceleyebilirsiniz. Özellikle manidar aşk sözlerini WhatsApp, Instagram gibi popüler sosyal mecralarda kullanabilirsiniz.
Hızlı Erişim Menüsü →
Atilla İlhan Sözleri
Memleket bir kurtlar sofrasına döndü mü, isyan haktır.
Aydınlık neyin oluyor senin.
Türk Aydını Dediğimiz Kişi, Batı’nın Manevi Ajanıdır.
Ekonomi, savunma ve eğitim; milli olmalıdır.
Yaşarken çektirdiler, şimdi doğumunu kutluyorlar.
Türkiye’de asıl sorun aydınların yabancılaşmasıdır.
Liberallik, saydamlık ilkesi gerisinde, görünmez bir totaliterlik anlamına gelir, gündemdeki totaliterlik de, işte budur.
Ölüm kadar çabuksa eğer yaşamak, hiç doğmamayı isterdim ama bir kere doğmuşum ölmek yasak.
Ah nerde gençliğimiz sahilde savruluşları, başıboş dalgaların yeri göğü çınlatan tumturaklı gazeller elde var hüzün.
Hayat zamanda iz bırakmaz, bir boşluğa düşersin bir boşluktan. Birikip yeniden sıçramak için. Elde var hüzün.
Sana gelirken hep ellerim ceplerimde gelirdim, olur da sevdiğimin elleri üşümüştür, avuçlarımda ısıtsın diyerekten.
Aydınlık neyin oluyor senin, gökyüzü akraban filan mı, beni bulur bulmaz gözlerin şimşek çakıyorum yalan mı?
Ne kadar yoksul ve çıplak görünürse görünsün ağaçlar, o kadar yakındır ilkbahar özsuyu yürümüş dallara uğultuyla bakarsak.
Bir gün seni unutmak zorunda kalırsam, aşkımın küçüklüğüne değil, çaresizliğimin büyüklüğüne inan.
Kestiremedik ne yaptığımızı kim olduğumuzu sanki bir tesbih koptu tane tane savrulduk köy köy bucak bucak memleket memleket.
Sanat, toplumsal bir çabadır; toplumdan gelir, topluma döner. Fakat gelenle giden aynı şey değildir.
Yağmur yağmaksa o güneş açmaksa o bir yerin üşüse onun sıcaklığı öbürü en içten çağrını işitmiyor alıp tutmaksa o basıp gitmekse o bakışları kıyısız deniz uzaklığı.
İnsan olmanın bütün komplekslerini yenmiş, günü dipdiri yakalayan, hayatın anlamını çözmüş bir bilge insan; bir yol gösterici.
Benim yağmurumda gezinemezsin üşürsün dağıtır gecelerim sarışınlığını uykularımı uyusan nasıl korkarsın, hiçbir dakikamı yaşayamazsın.
Beni de kırdılar ben artık küsüm, yağmurları yağmıyor ağaçlarıma sularından içmiyorum susadım ama beni de kırdılar soğuk bir ölüm.
Atilla İlhan Sözleri Uzun
Saatler bizim değil kitaplar bizim değil bizim değil yaşamak bizim değil hiçbir şey kendi dünyamızda yabancılar gibiyiz ya çok erken ya çok geç doğmadık mı sevgilim buna rağmen mutluluğa inanıyoruz.
Ağzımın tadı yoksa hasta gibiysem, boğazımda düğümleniyorsa lokmalar, buluttan nem kapıyorsam, inan hep güzel gözlerinin hasretindendir.
Kimi zaman ellerini kırar tutkusu birkaç hayat çıkarır yaşamasından hangi kapıyı çalsa kimi zaman arkasında yalnızlığın hınzır uğultusu.
Doğu ölüm kavramını hâlletmiştir. Batı bunu hâlledememiştir. Bizim ve bütün Avrasyalılar’ın ölebilme kâbiliyeti var, onların yok!
Gök yarıldıkça şimşeklerden soğuk aynalarda kilitliyim tırnaklarımdaki elektrikten su gibi erir iliştiklerim kıvılcımlar uçar kirpiklerimden.
Sen şimdi yanımda yepyeni bir türkü gibisin, hiç görmediğim yıldızlar, gözlerine doğmuş bir büyüklük duygusu, dağlar gibi yüreğinde ah biz mutluluğu böyle aranıp duracak mıyız?
Hacet yok hatırlatmasına seni hatıraların bir dakika bile çıkmıyorsun aklımdan koşar gibi yürüyüşün karanlıkta bir ışık gibi aydınlık gülüşün.
Bana bir şimşek çak çok yanlış anlaşılmaktayım, hesabım yanlış bir mahkemede görülüyor içimdeki zemberek boşandı boşanacak, yaşamak mı gerek yoksa unutmak mı şaşırmaktayım.
İkimiz iki sap buğday olsak sen benim olsan, ben senin olsam bir gece vakti aklına gelsem uykunu tutsam bırakmasam seni kucaklasam, kucaklasam.
Çoğu zaman üç beş kişi için yazdığımızı sanırız onlar bizi okumazlar. Asıl seslendiklerimiz, hiçbir zaman tanımayacağımız, başka üç beş kişidir.
Aysel git başımdan ben sana göre değilim, ölümüm birden olacak seziyorum, hem kötüyüm, karanlığım biraz, çirkinim. Aysel git başımdan seni seviyorum.
Bu yollara düşecek adam mıydı çiçek yaptırmalar parfüm filan bu sefer yakasını fena kaptırdı Sevtap başını yiyecek anlaşılan boş versene, daha ölmedik ulan.
Hava soğuk olmalı, ağaçlar bütün duman, eğer bulabilirsen ölü bir kar getir, beyazlığı kalın bir su gibi uzayan. Bu gece yalnızım onlar gelmeyecek batan bu köhne şileb de ne işleri var.
Beni koyup koyup gitme, n’olursun durduğun yerde dur, kendini martılarla bir tutma, senin kanatların yok düşersin yorulursun beni koyup koyup gitme, n’olursun.
Atilla İlhan Aşk Sözleri
Ben Sana Mecburum Bilemezsin.
İnanmakta Geç Sevmekte Çabuktum.
Ne kadınlar sevdim zaten yoktular.
Ben çocuklar gibi sevdim!
Kırarlar diye sevmekten vazgeçilmez.
İnsan sevdiğini bırakmaz, sevmek bırakır insanı.
Ben çocuklar gibi sevdim devler gibi ıstırap çektim.
Acı bir tütün gibi yakıyor genzimi senden uzak olmak.
Ben gidip başıma belâlar aramışım o kalıp Mevla’sını bulmuş.
Ben hiç böylesini görmemiştim, vurdun kanıma girdin kabulümsün.
Bana ait ne varsa seni korkutuyor sana ait ne varsa hiçbiri benim değil.
Yangınlardan ateş çaldım gökyüzünden rüzgar. Hiç biri mutlu etmedi seni.
Oysa ben akşam olmuşum yapraklarım dökülüyor usul usul adım sonbahar.
Gel sevgilim gel, benim dünyama gel, çok zaman var içimde yerini hazırladım.
Hacet yok hatırlatmasına seni hatıraların sen bana kalbim kadar elim kadar yakınsın.
Mutluluk uzun sürmez mutlaka gündeliktir. Ölüme yenik düşen aslında korkuya yeniktir.
Gözlerin gözlerime değince felâketim olurdu ağlardım beni sevmiyordun bilirdim bir sevdiğin vardı duyardım.
Batık bir gemiymiş aşk limanında, kader bu deyip de avutma beni. Ayrılık kapımızı çaldı sonunda senden son dileğim unutma beni.
Bir hırsla öptüm ki ah ölürüm unutamam, ay ışığında deniz akordeon solosu, pırıl pırıl yaşadım üç dakika tastamam.
Atilla İlhan Hayatı
Atilla İlhan, 15 Haziran 1925 tarihinde İzmir’in Menemen ilçesinde dünyaya gelmiştir. 11 Ekim 2005 tarihinde ise İstanbul’da hayata gözlerini yummuştur. İlkokul ve ortaokulu İzmir de okumuştur. Atatürk Lisesi’nde öğrenim hayatına devam ettiği sıralarda Türk Ceza Kanunu’nun 141. maddesinde aykırı davranışlar sergilediği gerekçesiyle tutuklandı ve okuldan uzaklaştırıldı. Danıştay kararı ile eğitimine devam etme hakkını kazandı. Ardından İstanbul’da Işık Lisesi’nde öğrenimine devam etti. İstanbul Üniversitesi’nde Hukuk Fakültesi yüksek öğrenimini yarıda bıraktı. Altı sene aralıklarla Paris’te kaldı. Ardından Türkiye’ye geldi. Farklı gazete ve dergilerde çalışarak Demokrat İzmir Genel Gazetesi Yayın Müdürlüğü ve Başyazarlığını yaptı.
Atilla İlhan Edebi Kişiliği
Atilla İlhan, yaşamı boyunca ikinci yeni şiirine ve garip alımına karşı bir tutum sergiledi. Maviciler ismiyle bilinen toplumcu gerçekçi şiir alımının başlamasına öncülük etti. Şiirlerinde taşkın, coşkulu ve kendisine özgü bir duyarlılık kullanarak yeni bir ses düzeni ortaya attı. Yağmur Kaçağı ve Ben Sana Mecburum gibi şiirleriyle genç şairlere öncülük etti. Elde Var Hüzün ve Yasak Sevişmek kitaplarındaki şiirlerinde divan şiirleri ve şarkıların etkisinden de yararlandı.
Atilla İlhan, ilk romanları olan Sokaktaki Adam ve Zenciler Birbirine Benzemez’den sonraki romanlarında tarihsel konulara daha fazla ağırlık vermeye çalıştı. Bu gibi romanlarında öz Türkçe akımına karşı bir tutum sergilemiştir.
Atilla İlhan Eserleri
Şiir:
• Duvar 1948,
• Sisler Bulvarı 1954,
• Yağmur Kaçağı 1955,
• Ben Sana Mecburum 1960,
• Bela Çiçeği 1962,
• Yasak Sevişmek 1968,
• Tutkunun Günlüğü 1973,
• Böyle Bir Sevmek 1977,
• Elde Var Hüzün 1982,
• Korkunun Krallığı 1987,
• Ayrılık Sevdaya Dahil 1993,
• Kimi Sevsem Sensin 2002
Roman:
Sokaktaki Adam 1953, Zenciler Birbirine Benzemez 1957, Kurtlar Sofrası 1963, Bıçağın Ucu 1973, Sırtlan Payı 1974, Yaraya Tuz Basmak 1978, Fena Halde Leman 1980, Dersaaddet’te Sabah Ezanları 1981, Hacı Hanım Vay 1984, O Karanlıkta Biz 1988, Gazi Paşa 2005, O Sarışın Kurt 2007
Öykü: Yengecin Kıskacı 1999
Anılar ve Acılar:
• Hangi Sol 1970,
• Hangi Batı 1972,
• Hangi Seks 1976,
• Hangi Sağ 1980,
• Hangi Atatürk 1981,
• Hangi Edebiyat 1993,
• Hangi Laiklik 1995,
• Hangi Küreselleşme 1997