Ahiret İle İlgili Sözler


Sayfamızda en anlamlı, en etkileyici ahiret sözleri ve ahiret ile ilgili hadisleri, ayetleri ve kavramları tek sayfa altında bulabilirsiniz.

Anlamlı Ahiret İle İlgili Sözler

Ey yolcu uyan! Yoksa çıkarsın ki sabâha: Bir kupkuru çöl var: Ne ışık var, ne de vâha!

Ey Rabbimiz! Bize dünyada, ve ahirette iyi hal ver ve bizi o ateş azabından koru.

Senin dünyadayken örtünmediğin başörtüyü, bizler seni ahirete uğurlarken örtüyoruz biliyor musun?

Evdeki hesabımız bile çarşıya uymuyorken, ahiret hesabımızın vay haline. Necip Fazıl Kısakürek

Ahiret sevabı, dünya nimetinden hayırlıdır. Hz.Ali

Allah için yaptıysan göm gitsin. Ahirette filizlenir.

Dünya ile ahret iki ortak kadındır, birini razı ettin mi, öbürü kızar.

Dünyayı ver, ahreti al; kazanırsın.

Dünya kalbe yerleşince, ahret; kalpten göç eder gider.

Dünya ve ahrette yanmanın yolu, plajlardan geçer.

Ahrette dirilmek ümidi olmasa, sanıyorum ki, hıfzısıhhaya riayet çoğalırdı.

Kalbinizde ne varsa, dünyada da ahrette de karşınıza o çıkar.

Gururu bırak gönül almaya bak. Dünya ahretin tarlasıdır. İyilik etmeye bak.

Ahret yolcusu olan insanların çeyizleri, ibadetleridir.

İstemez misin ya Ömer? Dünya onların, ahret de bizim olsun. Hz. Muhammed

Allah bir kulunu sevdi mi; ona dünya işlerini kapar, ahret işlerini açar.

Varacağımız en ileri nokta olan ahreti düşünen bir insan nasıl gerici olabilir?

Hayatta sevmem’ dedin ya, bunun ahireti de var, umutlanıyor insan işte.

Dünya malı için üzülmek kalbe zulmet, ahret için üzülmek ise kalbe nurdur. Hz. Osman

Dünyada uğradığın ceza seni doğruluğa sevk etmiyorsa, ahret azabından korkmalısın.

Din kardeşinin ayıbını örten kimsenin, Allah Teala dünya ve ahirette kusurunu örter. Hadis-i Şerif

Ahirete göç: Nedense insan aklı, bu tabii göçü düşünmek istemez. Halbuki doğum onun elçisidir.

Her çile Cennet yolunun bir taşıdır. İmtihandan kaçan ahreti kaybeder. Hz. Muhammed

Ahiret ile ilgili sözler

Ahiret Sözleri

O, ömrü bâkide (ahirette) göreceğin rahat ve lezzet, ancak bu fâni ömürde sa’y ve çalışmalarına bağlıdır. Senin o ömr-ü bâkiden hiç haberin yok. Ölüm sekarâtı uyandırmadan evvel uyan.

Allah’a ve ahiret gününe imân eden misafirine ikramda bulunsun. Allah’a ve ahiret gününe imân eden kimse, ya hayır söylesin veya sussun. Hz. Muhammed

Kişinin dünya ve ahiretine faydası olmayan şeyleri terk etmesi, İslâm’ının güzelliğinden ileri gelir. Hz. Muhammed

Biz öyle kimselere yetiştik ki, onlara göre dünya, sahibine göre iade edilmek üzere emanet edilmiş bir şey idi. Kolayca ve hafifçe ahrete göçmeleri de bundandı.

Sıhhatli olmak en büyük nimetlerdendir. Çünkü dünyayı kazanmak da, ahreti kazanmak da sıhhatle mümkündür.

Günahları terk etmekten daha güzel dua mı var? Sen dünyayı ahirete götüremeyeceğine göre… Öyle yaşa ki dünya seni ahirete götürsün. – Şems-i Tebrizi

Masa örtüsü, yatak örtüsü, sehpa örtüsü derken dünya için her şeyi örttükte, Ahiret için bir başımızı örtemedik.

Bir akşam güneşi gibi bu fani dünyayı terk eden insan, Bitmeyen bir sabah güneşi gibi, ebediyyet ufuklarında doğar.

Üç günlük tatil için valizini tıkabasa dolduran insanoğlunun; sonsuz ahiret yolculuğu için hiçbir şey hazırlamaması da geçsin kayıtlara.

Kim şu üç şeye sarılırsa dünya ve ahiret dileklerine kavuşur: Allah’a sığınmak, ilahi takdire razı olmak ve Allah’a karşı hüsn-ü zanda bulunmak.

Dünyaya geldiğin zaman, sen ağlarken çevrendekiler gülüyorlardı. Öyle bir hayat sür ki, öldüğünde çevrendekiler ağlarken, sen gülümseyerek ahirete gidesin.

Geceleyin secde ederek ve ayakta durarak boyun büken, ahiretten çekinen ve Rabbinin rahmetinden dileyen kimse, inkâr eden kimse gibi olur mu?

İnsanlar ya yaşlılığın verdiği dermansızlık yüzünden yahut kendilerini öteki dünyaya daha yakın gördüklerinden, orada olup bitenler üzerinde daha fazla kafa yorarlar.

Her insanın dört gözü vardır. Bunların ikisi başındadır, bunlarda dünya işlerini görür. Diğer ikiside kalbindedir, bunlarda ahiret işlerini görür. Hadis-i Şerif

Hangi dâne, toprağa gömüldü de tekrar çıkmadı? Niçin, insan denen dâne hakkında şüphe ediyorsun.

En anlamlı ahiret sözleri

Ahiret İle İlgili Hadisler

Ravi : Ebu Ümame

Hadis : Resulullah (sav) buyurdular ki: “Kim yatağına temiz (abdestli) olarak girer ve uyku basıncaya kadar Allah`ı zikrederse gecenin herhangi bir saatinde uyanıp da Allah`tan dünya veya ahiret hayırlarından bir şey isterse Allah Teala, istediğini mutlaka ona verir.”
Kütübü Sitte Hadis No : 1946

Ravi : Enes b. Mâlik

Hadis : Şöyle dediği rivâyet olunmuştur: Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem her zaman: Yâ Allah!.. Rabbımız, bize dünyâda güzellik ver. Âhiret`te de güzellik ver ve bizi ateş azâbından esirge, diye duâ ederdi.

Kütübü Sitte Hadis No : 1682

Ravi : Ebu Saidi`l-Hudri

Hadis : Hz. Peygamber (sav)`in şöyle dediğini rivayet etti: “Bir kimsenin mescide alakasını görürseniz, onun mü`min olduğuna şehadet edin, zira Cenab-ı Hakk şöyle buyuruyor: “Allah`ın mescidlerini ancak Allah`a ve ahiret gününe inananlar imar ederler” (Tevbe 18)
Kütübü Sitte Hadis No : 34

Ravi : Ebu Hüreyre

Hadis : Resulullah (sav) buyurdular ki: “Kim bir hastaya veya bir din kardeşine Allah rızası için ziyarette bulunursa, bir münadi ona nida eder: “(Dünyada da ahirette de) iyi olasın, (ahiret yolculuğun da) iyi olsun. (Bu davranışınla) cennette bir ev hazırladın!” der.”
Kütübü Sitte Hadis No : 4660

Ravi : Ebu`l-Acfa es-Sülemi

Hadis : Bir gün, Hz. Ömer (ra), cuma hutbesi verdi ve hutbede şöyle söyledi: “Sakın, kadınların mehirlerini artırmayın, zira bu, eğer dünya için bir şeref, ahiret için de bir takva olsaydı buna en çok Resulullah layik idi. Halbuki O, kadınlarından veya kızlarından hiç birine oniki okiyyeden fazla mehir takdir etmemiştir.”
Kütübü Sitte Hadis No : 3457

Ravi : Ebu Hureyre

Hadis : Resulullah (sa) buyurdular ki: “Allah`a ve ahiret gününe inanan kimse ya hayır konuşsun ya da sussun.” [Tirmizi`nin İbnu Ömer (ra)`den yaptığı diğer bir rivayette, Resulullah: “Kim susarsa kurtulur” buyurmuştur.]
Kütübü Sitte Hadis No : 5910

Ravi : Esma Bintu Ebi Bekr

Hadis : Resulullah (sav)`ı işittim, kadınlara diyordu ki: “Sizden kim Allah`a ve ahiret gününe iman ediyorsa, erkekler başlarını kaldırıncaya kadar başını yerden kaldırmasın, böylece erkeklerin avretlerini görmekten korunmuş olur.”
Kütübü Sitte Hadis No : 2835

Ravi : Muaz

Hadis : Resulullah (sav) buyurdular ki: “Akşamdan (abdestli olarak) temizlik üzere zikrederek uyuyan ve geceleyin de uyanıp Allah`tan dünya ve ahiret için hayır taleb eden hiç kimse yoktur ki Allah dilediğini vermesin.”
Kütübü Sitte Hadis No : 1755

Ravi : Enes

Hadis : Resulullah (sav) buyurdular ki: “Ezanla kaamet arasında yapılan dua reddedilmez (mutlaka kabule mazhar olur).” “Öyleyse,” dendi, “ey Allah`ın Resulü, nasıl dua edelim?” “Allah`tan,” dedi, “dünya ve ahiret için afiyet isteyin!”
Kütübü Sitte Hadis No : 1760

Ahiret İle İlgili Ayetler

Bakara Suresi, 201. ayet: Onlardan öylesi de vardır ki: “Rabbimiz, bize dünyada da iyilik ver, ahirette de iyilik (ver) ve bizi ateşin azabından koru” der.

Bakara Suresi, 114. ayet: Allah’ın mescidlerinde O’nun isminin anılmasını engelleyen ve bunların yıkılmasına çaba harcayandan daha zalim kim olabilir? Onların (durumu) içlerine korkarak girmekten başkası değildir. Onlar için dünyada bir aşağılanma, ahirette büyük bir azap vardır.

Bakara Suresi, 4. ayet: Ve onlar, sana indirilene, senden önce indirilenlere iman ederler ve ahirete de kesin bir bilgiyle inanırlar.

Bakara Suresi, 86. ayet: İşte bunlar, ahireti verip dünya hayatını satın alanlardır; bundan dolayı azapları hafifletilmez ve kendilerine yardım edilmez.

Bakara Suresi, 94. ayet: De ki: “Eğer Allah Katında ahiret yurdu, başka insanların değil de, yalnızca sizin ise, (ve) doğru sözlüyseniz, öyleyse hemen ölümü dileyin.”

Bakara Suresi, 126. ayet: Hani İbrahim: “Rabbim, bu şehri bir güvenlik yeri kıl ve halkından Allah’a ve ahiret gününe inananları ürünlerle rızıklandır” demişti de (Allah: “Sadece inananları değil) inkar edeni de az bir süre yararlandırır, sonra onu ateşin azabına uğratırım; ne kötü bir dönüştür o” demişti.

Bakara Suresi, 130. ayet: Kendi nefsini aşağılık kılandan başka, İbrahim’in dininden kim yüz çevirir? Andolsun, Biz onu dünyada seçtik, gerçekten ahirette de o salihlerdendir.

Bakara Suresi, 177. ayet: Yüzlerinizi doğuya ve batıya çevirmeniz iyilik değildir. Ama iyilik, Allah’a, ahiret gününe, meleklere, Kitaba ve peygamberlere iman eden; mala olan sevgisine rağmen, onu yakınlara, yetimlere, yoksullara, yolda kalmışa, isteyip-dilenene ve kölelere (özgürlükleri için) veren; namazı dosdoğru kılan, zekatı veren ve ahidleştiklerinde ahidlerine vefa gösterenler ile zorda, hastalıkta ve savaşın kızıştığı zamanlarda sabredenler(in tutum ve davranışlarıdır). İşte bunlar, doğru olanlardır ve müttaki olanlar da bunlardır.

Bakara Suresi, 8. ayet: İnsanlardan öyleleri vardır ki: “Biz Allah’a ve ahiret gününe iman ettik” derler; oysa inanmış değillerdir.

Bakara Suresi, 200. ayet: (Hacc) ibadetlerinizi bitirdiğinizde, artık (cahiliye döneminde) atalarınızı andığınız gibi, hatta ondan da kuvvetli bir anma ile Allah’ı anın. İnsanlardan öylesi vardır ki: “Rabbimiz, bize dünyada ver” der; onun ahirette nasibi yoktur.

Bakara Suresi, 220. ayet: Hem dünya (konusun)da, hem ahiret (konusunda). Ve sana yetimleri sorarlar. De ki: “Onları ıslah etmek (yararlı kılmak) hayırlıdır. Eğer onları aranıza katarsanız, artık onlar sizin kardeşlerinizdir. Allah bozgun (fesad) çıkaranı ıslah ediciden bilir (ayırt eder). Eğer Allah dileseydi size güçlük çıkarırdı. Şüphesiz Allah güçlü ve üstün olandır, hüküm ve hikmet sahibidir.”

Bakara Suresi, 62. ayet: Şüphesiz, iman edenler(le) Yahudiler, Hıristiyanlar ve Sabiiler(den kim) Allah’a ve ahiret gününe iman eder ve salih amellerde bulunursa, artık onların Allah Katında ecirleri vardır. Onlara korku yoktur ve onlar mahzun olmayacaklardır.

Bakara Suresi, 232. ayet: Kadınları boşadığınızda, bekleme sürelerini de tamamlamışlarsa -birbirleriyle maruf (bilinen meşru biçimde) anlaştıkları takdirde- onlara, kendilerini kocalarına nikahlamalarına engel çıkarmayın. İşte, içinizde Allah’a ve ahiret gününe iman edenlere bununla (böyle) öğüt verilir. Bu, sizin için daha hayırlı ve daha temizdir. Allah, bilir de siz bilmezsiniz.

Bakara Suresi, 264. ayet: Ey iman edenler, Allah’a ve ahiret gününe inanmayıp, insanlara karşı gösteriş olsun diye malını infak eden gibi minnet ve eziyet ederek sadakalarınızı geçersiz kılmayın. Böylesinin durumu, üzerinde toprak bulunan bir kayanın durumuna benzer; üzerine sağnak bir yağmur düştü mü, onu çırılçıplak bırakıverir. Onlar kazandıklarından hiçbir şeye güç yetiremez(elde edemez)ler. Allah, kafirler topluluğuna hidayet vermez.

Yorum yapın